Bu kitabın
bendeki yeri bambaşkadır. Benimle beraber 4 şehir gezdi ve beni geceleri
uykusuz bırakarak sayfa sayfa çevirtecek kadar kendine bağladı. Bilenler bilir
Zweig benim en sevdiğim yazardır. Ancak Frank amcamız sadece tek bir kitap ile
birinci sıraya yerleşti. Kitabın yarılarındayken bir diğer kitabı olan 'Limit'
kitabını da sipariş ettim çünkü kötü olacağını gram düşünmüyorum. Gerçekten 800
küsür sayfanın hakkını böyle verebilecek bir yazar daha tanımam. İçerisinde boş
bir paragraf bulamazsınız. Her cümle özenle işlenmiş.
Kitaptan çok
fazla alıntı yaptığımı biliyorum ama emin olun buraya yazmadığım bir o kadar
daha harika olan cümleler vardı.
Konusuna
gelirsek insanlığın en üstün ırk olduğunu düşünüyorsanız tüm bildikleriniz
paramparça olacak. Çünkü insanlık harici akıllı yaşam formu bulunmakta... Hayır
hayır uzayda değil... Dünyamızda, hem de derin denizlerde.
Peki bu
varlık bizden bu kadar zeki ise onu nasıl alt edebiliriz? Gerçekten alt etme
imkanımız var mıdır? Kitap baştan aşağıya bilimsel gerçeklerle donatılmış ve
üstünde çok fazla emek harcanarak yazıldığı belli olan bir kitap. Kitabın en
sevdiğim özelliği konuşmaya başladıklarında içlerinden birisi çıkıp "Yav
kardeşim çok güzel anlatıyorsun da, ben genetikçi, biyolog felan değilim. Bana
şunu çocuğa anlatır gibi anlat." diyor ve kitap iyice muhteşemleşiyor.
Tabi tam olarak böyle demiyor da siz neyi kastettiğimi anlayın. :D Biraz fazla
uzun bir inceleme olduğunu biliyorum ama emin olun bu kitap okuduktan sonra
bile baş köşenizde kalsın isteyeceksiniz. Ben bu kitabı bulmak için çok
uğraşmıştım hiçbir yerde baskısı yoktu. En sonunda bir internet sitesinde şans
eseri gördüm ve direkt aldım. İyi ki de almışım. Eğer benim gibi denizlere ve
genetiğe de merakınız varsa tadından bitmesin diye okumayı uzatacağınız bir
kitap olacak. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. ^-^
Alıntılar:
Ölenler hakkında düşündüğümüzde, yasımızı demirleyebileyeceğimiz belirli
tarihlere ihtiyaç duyuyoruz. Böylece acımızı bir kasa içine atıp bir yıl
boyunca saklayabiliyoruz.
Sayfa 832 - pegasus
çirkinlik bakanın gözündedir.
Sayfa 822 - pegasus
"Yeterince sabırlıysan, herkesin zihninden geçenleri öğrenebilirsin.
"
Sayfa 639 - Pegasus
(SETI= dünya dışı akıllı yaşam formları araştırması)
SETI, bir gün bir makine medeniyeti ile karşılaşabileceğini göz ardı
etmemiştir; yaratıcıları yok olduktan sonra var olmayı sürdürmüş ve binlerce
yıldır gelişmeye devam etmiş bir bilgisayar zekası.
Sayfa 554 - pegasus
Zeka birçok değişik faktör özel bir şekilde bir araya geldiğinde oluşur.
Kaç tane tanımlama istersiniz? Bazı insanlar, zekanın belli bir kültürde
değerli sayılan neyse o olduğunu düşünürler. Bazılarına göre ise zekâ, temel
düşünme süreçlerinin sınırlamasıyla belirlenebilir, başkaları da zekayı
istatistiksel olarak ölçmeyi dener. Bir de kaynağına ilişkin o soru var tabii:
zekâ doğuştan mıdır, yoksa kazanılır mı? Yirminci yüzyılın başında zekânın, bir
kişinin belirli görevleri yerine getirip getirmediğinin incelemesiyle
ölçülebileceğine inanılıyordu. Bugün uzmanları zekayı değişen çevre koşullarına
uyum sağlayabilme yeteneği olarak tanımladıklarında bu fikri temel alırlar.
Onların bakış açısına göre zekâ kazanılır, genetik olarak belirlenemez ama
başkaları da zekânın insan olmanın temel bir parçası, düşüncelerimizi yeni
oluşan koşullara uydurabilmemizi sağlayan ve doğuştan gelen bir kabiliyet
olduğunu söyler. Bu düşünceye göre zekâ, deneyimlerden öğrenme ve çevrenize
uyum sağlayabilmenizdir. Ve bir de benim kişisel favorim var: zekâ, zekânın ne
olduğunu sormaktır.
Sayfa 549 - pegasus
Kimse efendilik savaşı'nı kazanamaz. Savaşlar sadece ölümle son bulur.
Gezegende kaç tane zeki yaratık olduğunu ve hangisinin daha üstün olduğunu kim
takar? Onlarla savaşmak yerine onları anlamayı öğrenin.
Sayfa 524
"Belki de son yüz yıldır yaşadığımız en büyük sorun qallunaaq'ın(yerli
dilinde beyazlar) bize zaman kavramını getirmesi oldu. Onlar bekleyerek
geçirilen zamanın harcandığına inanıyor, boşa geçen hayat olduğuna. Sen bir
çocukken hepimize öyle düşündük. Baban da öyle düşünürdü, Bu yüzden yapacak işe
yarar bir şey bulamayınca hayatın değersiz, boşa gitmiş zaman olduğuna karar
verdi. Yaşamaya değmeyecek bir hayat. "
Sayfa 515
Sana da hiç oluyor mu, hani nerede olursan ol, başka bir yerde olmak
istersin? Ve sonra aniden kaçmak isteyenin sen olmadığını anlarsın, bulunduğun
yer seni dışarı atıyordur, sana oraya ait olmadığını söylüyordur. Ama nereye
ait olduğunu da söylemez, bu yüzden hep kaçmaya devam edersin.
Sayfa 490 - pegasus
Bazı insanlar, insanlığın üstünlüğüne meydan okuyan paralel bir zekanın
varlığı düşüncesine katlanamıyorlardı.
Sayfa 480 - pegasus
Kötü günler, güçlü olanlar için iyi gündür.
Sayfa 407
+ "Birinden ne kadar hoşlanıyorsam, bunu söylerken o kadar batırırım.
Ama hiç seninle olduğu kadar berbat etmemiştim."
- "Bu bir iltifat mıydı?"
+ "En büyüğünden."
- "Bu bir iltifat mıydı?"
+ "En büyüğünden."
Sayfa 308 - Pegasus
"Sorun ne biliyor musun Leon? İnsanlar önemlerini yitiriyor. Herkesin
yeri doldurulabilir.Artık idealler ve onlar olmadan bizi olduğumuzdan daha
önemli kılacak bir şeyler de yok. Herkes çaresizce dünyanın onlarla, onlarsız
olacağından bir parça daha iyi bir yer olduğunu kanıtlamaya uğraşıyor. "
Sayfa 293 - pegasus
Fazla konuşmuyorum ama gerek de olmadığını düşünüyorum. Psikiyatrlar beni
fazlasıyla sıkıcı bulurlardı. Sadece huzur istiyorum, hepsi bu. Hayatımdan
memnunum, bana yetiyor. Ama bu, benim. Benim mutlu olma tarzım seninkinden
farklı. Ben, kendiminkine inanıyorum.
Sen de aynı şeyi yapmayı öğreneceksin.
Sen de aynı şeyi yapmayı öğreneceksin.
Sayfa 274 - pegasus
"Sanki... Aşık olduğun yere döndüğünü farz et," dedi Lund.
"Oraya gittiğin anda ayaklarını yerden keser. O kadar mükemmeldir ki gitme
zamanı geldiğinde ayrılmak istemezsin. Ama aynı zamanda dünyanın bu en güzel
yerinde yaşamak isteyip istemediğini düşünürsün. Demek istediğim, orada yaşasaydın
yine bu kadar güzel gelir miydi?"
Sayfa 274 - pegasus
Okyanusu litre litre süzerek minicik bir balığın varlığını kanıtlamaya
çalışmak gibi. Ve unutma ki balıklar yerlerinde durmuyorlar. Muhtemelen sonsuza
kadar süzecek ve sonunda balığın aslında hiç var olmadığına karar vereceksin.
Yine de hep oradaydı, binlercesiyle birlikte yüzüyordu, sadece hep bakmadığın
yerdeydi.
Orada bir yerlerde uygarlıklar var ama kanıtlayamıyorum. Evren çok büyük, belki de sınırsız ve rasathanedeki sürahinin kahve yapabilme ihtimali bizim onları bulma şansımızdan daha fazla.
Orada bir yerlerde uygarlıklar var ama kanıtlayamıyorum. Evren çok büyük, belki de sınırsız ve rasathanedeki sürahinin kahve yapabilme ihtimali bizim onları bulma şansımızdan daha fazla.
Sayfa 42 - pegasus
bilimin nelere kadir olabileceğini asla tam olarak bilemeyeceklerdi, sadece
neye kalkışmamaları gerektiğini biliyorlardı ki bunu kimse duymak istemiyordu.
Sayfa 223 - pegasus
Amerikalı çocuklar altı bacaklı tavuklar çizerdi çünkü tavuk bagetleri
altılı paketlerde satılırdı. Yetişkinler ise bir inek memesinden tiksinirken,
karton şişelerden süt içerdi.
Dünya ile ilgili deneyimler çarpıtılmıştı ama bu sadece onların kibrini arttırdı. '...' yaşamı analiz etmek yerine taklit etmek bilimi kör edebilirdi. Gezegenin bir çok insan için artık yeterli olmadığını anlayarak onu değiştirme niyetindeydiler. Yamalı bilimin Disneyland'inde, insan müdahalesi sürekli olarak yeni ve rahatsız edici biçimlerde gerekçelendiriliyordu.
Dünya ile ilgili deneyimler çarpıtılmıştı ama bu sadece onların kibrini arttırdı. '...' yaşamı analiz etmek yerine taklit etmek bilimi kör edebilirdi. Gezegenin bir çok insan için artık yeterli olmadığını anlayarak onu değiştirme niyetindeydiler. Yamalı bilimin Disneyland'inde, insan müdahalesi sürekli olarak yeni ve rahatsız edici biçimlerde gerekçelendiriliyordu.
Sayfa 223 - pegasus
Eğer daireler çizmeye başladıysan yapacak en iyi şey ne, diye sordu kendi
kendine. Döngüyü kır. Tekrar yola girmek için ne gerekiyorsa yap. Başkalarına
bakmanın bir faydası yok. Kendine bak. Sıra dışı bir şey yap.
Sayfa 249 - pegasus
Eğer bir şey değişirse her şey değişir.
Sayfa 252
Umarım eski bir Kızılderili atasözü ile bütün dertlerini çözeceğimi
düşünmüyorsundur.
Sayfa 252
" Peki, söylemeye henüz hazır olmadığın o şeyi ne zaman söylemeyi
planlıyorsun? "
Sayfa 230
Kimse soruna bir çözüm üretemiyor ama herkes bir diğerinin yanlış
düşündüğüne inanıyordu.
Sayfa 218
Delilik, yeni bir şeylerin başlangıcı da olabilir. Şimdiye kadar kaçak ve
yüzeysel bir bakış attığımız şeylerin.
Sayfa 196 – Pegasus
Kızın istediği her şeyi veriyorlardı ama yanında oldukları zaman azdı.
Anawak parasal cömertliklerinin ilgisizliklerini telafi etmek için olduğundan
şüpheleniyordu.
Sayfa 180
"Eğer sırt üstü uzanır ve yukarı bakarsan, tüm evren ve içindeki her
şey senin olur."
"Burada hiç kayan yıldız gördün mü?"
"Çok"
"Hiç dilek tuttun mu?"
"O kadar romantik değilim, sadece manzaranın tadını çıkarırım."
"Burada hiç kayan yıldız gördün mü?"
"Çok"
"Hiç dilek tuttun mu?"
"O kadar romantik değilim, sadece manzaranın tadını çıkarırım."
Sayfa 158
Buz çekirdeklerindeki araştırma insanların açlıktan ölmesini engelleyebilir
ama aynı zamanda silah icat etmek için de kullanılabilir. Hepimiz aynı şeye
bakıyoruz ama herkes farklı bir şeyler görüyor.
Sayfa 111 - Pegasus
Eğer bir şey çözdüğü sorunlardan daha fazlasını yaratıyorsa o zaman bir
halt çözmüyor demektir.
Sayfa 109
Hala hayvanları öldürmenin insanları öldürmekten daha kolay olduğunu
düşünüyoruz. Hayvanları insanlığın yakın akrabası olarak gördüğünde işler
karışıyor. Birçok kişi insanlarla hayvanlar arasındaki bu bağı biliyor ama
kendilerini yaratılışın zirvesi olarak görmekten hoşlanıyorlar. Pek azı diğer
canlıların da kendileri kadar değerli olduğunu kabul eder. İşte bu da ikilem
yaratıyor: Bir karıncanın, maymunun veya yunusun yaşamının kendisinkinden daha
az değerli olduğunu düşünürken nasıl olup da bir hayvan ya da bitkiye bir diğer
insana gösterdikleri saygıyla davranacaklar?
Sayfa 87 - Pegasus
"Ama işte mesele bu. İşinize yarayacağımı düşünüyorsun. Ama ben, bana
gerçekten ihtiyacı olanlar dışında kimsenin işine yaramak istemiyorum. "
Sayfa 70 - Pegasus
Hayat ödünler ve kaçırılan fırsatlardan oluşuyor, diye düşündü Johanson
kapıyı kapatırken. Sonra sırıttı. O kadar fırsatı olmuştu ki şikayet etmeye
hakkı yoktu.
Sayfa 63
Yıllar geçtikten sonra düşünüyorum da amacımız gerçekten neydi. Sanırım
cevabını bilsem muhtemelen pes ederdim. Bir cevap her zaman arayışın sonudur.
Sayfa 43
0 yorum:
Yorum Gönder