Çocuk kitabıymış bu, çocuklar için yazılmış... İnceleme
metni girmeye geldiğimde öğrendim bunu. Okurken içimden "Tam çocuklara
okunacak kadar 'güzel' öyküler." demiştim. Bu girişim yanlış anlaşılmasın
sakın! Alın okuyun, gerçekten harika bir kitap. Okurken sürekli alıntılama
yapasım gelip durdu.
Kitap öyküler bütününden oluşuyor. En uzun öykümüz bile 15
sayfa yoktur sanırım. Alıntılara bakarken başka bir baskısının 250 sayfa
civarında olduğunu gördüm; oysa benim baskım 50 sayfaydı. Keşke uzun hali
olduğunu daha önce fark etseymişim diyorum. Her biri birbirinden güzel
öykülerdi.
kitaba adını veren mutlu prens öyküsünden çok, 'bülbül ve
gül' ile 'vefalı dost' öyküsünü sevdim. Bana göre 5 öykü içerisinde gerçekten
dikkat çekiyorlar.
Gerçek hayat da öyledir çünkü...
Siz başkasının mutluluğu için hayatınızı verseniz bile o
mutluluk kaynağına hevesini kaybedince sizi bir köşeye atabilir.
Veyahut dost sandığınız, siz fedakarlık yaparken sadece
kendi çıkarlarını düşünen tilkiler yok mudur şu hayatta?
Ben kitabı gerçekten çok sevdim. Dediğim gibi keşke elimde
uzun hali olsaymış. Okurken zevk alacağınız bir kitap bana sorarsanız. Tavsiye
ederim,
Keyifli okumalar ^-^
Alıntılar:
+"korkarım onu kızdırdım, ona ana fikri olan bir öykü anlattım."
-" İşte bu, daima son derece tehlikelidir. "
-" İşte bu, daima son derece tehlikelidir. "
Sayfa 50
Kıskançlık feci bir şeydir, herkesin kişiliğini bozar.
Sayfa 42
Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey.
Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
Sayfa 39
"Ne saçmalık şu Aşk denen şey!"
"... Ve insana hep gerçekleşmeyecek şeylerden bahsediyor ve insanı gerçek olmayan şeylere inandırıyor."
"... Ve insana hep gerçekleşmeyecek şeylerden bahsediyor ve insanı gerçek olmayan şeylere inandırıyor."
Sayfa 37
"Ah, nasıl da küçük şeylere bağlı aşk!"
Sayfa 31
"Hadi, hoşça kal; emin ol, seninle sohbet etmekten çok
hoşlandım."
"Sohbetmiş!" dedi fişek. "Sürekli sen konuştun. Buna sohbet denmez."
"Birinin dinlemesi lazım."
"Sohbetmiş!" dedi fişek. "Sürekli sen konuştun. Buna sohbet denmez."
"Birinin dinlemesi lazım."
Sayfa 19
"İnsanın dostlarını tanıması çok tehlikeli bir şeydir. "
Sayfa 17
İş işten geçtikten sonra dövünen insanlardan nefret ederim.
Sayfa 16
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar
çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu.
Sayfa 13
Nereyi seversen orası senin dünyandır.
Sayfa 13
Seyahat insanın zihnini geliştiriyor, bütün önyargılarından kurtarıyor.
Sayfa 13
Zenginlerin güzel evlerinde eğlendiklerini, dilencilerin kapılarda
bekleştiklerini gördü.
Karanlık yollara uçup, bitkin yüzleriyle zifiri sokaklara bakan aç çocukları gördü.
Bir köprünün kemeri altında iki oğlan çocuğu birazcık ısınabilmek için koyun koyuna yatmışlardı.
"Nasıl da açız!" dediler. "Burada yatmak yasak!" diye bağırdı gece bekçisi, kalkıp yağmura çıktılar.
Karanlık yollara uçup, bitkin yüzleriyle zifiri sokaklara bakan aç çocukları gördü.
Bir köprünün kemeri altında iki oğlan çocuğu birazcık ısınabilmek için koyun koyuna yatmışlardı.
"Nasıl da açız!" dediler. "Burada yatmak yasak!" diye bağırdı gece bekçisi, kalkıp yağmura çıktılar.
Sayfa 8
"Garip şey," dedi, "içim sımsıcak, oysa hava ne kadar
soğuk."
Sayfa 5
Fakat hiçbir zaman o duvarın gerisinde ne olduğunu merak etmedim,
çevremdeki her şey o kadar güzeldi ki.
Sayfa 3
"Yerine de çok düşkün," diye sürdürdü sözünü, "oysa ben
yolculuk etmeyi çok seviyorum, bu yüzden karımın da yolculuktan hoşlanması
gerekir."
Sayfa 2 - İş bankası
0 yorum:
Yorum Gönder