SON - Alexandra Oliva Kitap Yorumu




orijinal adı: The Last One

SON - Alexandra Oliva Kitap Yorumu





Kitap ne mükemmel ne de kötüydü. Orta sevimlilikte diyebiliriz. Kitabın ana konusu survivor tarzı bir yarışmaya katılan Zoo'nun Mae'ye dönüştüğü bir olay döngüsü var. Kitap iki yoldan anlatıyor. Bir tanesi Zoo nun gözünden olanlar, diğeri ise tüm yarışmacıların olduğu grup görevlerinin olduğu zamanlar. Açıkçası ne zaman grup anlatımına geçsem kitaba devam etmek için zorladım. Kitabın anlatımı başta Tanrısal bakış açısı o yüzden sonlara doğru değişmesinden çok mutlu oldum. 
Eğer kitabı almışsanız ve yarım bırakmayı planlıyorsanız 17. bölüme kadar devam edin. 18 den sonra olaylar o kadar hızlı ilerliyor ki günlerce elimde gezen kitabı bitirmek için uykumu feda ettim. 
Ne demek istediğimi emin olun anlayacaksınız. Eğer düşündüren, fikir üretmeyi sağlayan bir kitap seviyorsanız 18 den sonrası tam olarak öyle işte. 

Ve en önemlisi hiçbir kitabın sonuna bu kadar şaşırmamıştım. Her zaman yazar bir ipuçu bırakır onu tutar ilerler kitabın sonuna kadar gelmeden olayları çözersiniz. Sadece bu kadar iyi gizlenmiş, hiç ipuçu verilmemiş olması bile kitaba yüksek vermem için bir neden. Böyle dedim ama direk kitabın sonunu açıp okumayın o zaman tadı tuzu kalmaz (kızgın emoji simgesi varmış gibi kabul edin :D ) 

kısaca benim puanım 8/10.
2 yıldız yerine 4 yıldız kırasım vardı başları çok sıkıcı olduğu için ama sonu böyle kurgulanmış bir kitaba kıyamadım. Keyifli okumalar dilerim.




Alıntılarım...

Stratejisi çok basit: Diğerlerinden daha iyi ol.
 (Sayfa 24 - Martı)....................................


Bir insanın ses tonu ne kadar buyurgan olursa olsun, bir soruyu kaç kere sorarsa sorsun senden cevap beklemiyor olabileceğini o gün öğrendim.
 (Sayfa 92 - martı)...................................

Acil durum planları vardı ama böyle bir şey için değildi hiçbiri. Çocukların desen çizmek için kullandığı spiral cetveller gibi: Desenini çizmeye bir güzel başlarsın ama elin bir kayar, ortaya uçuk kaçık şekiller çıkar. Şimdi bir beceriksizlik ve panik havası hakim.
 (Sayfa 10 - Martı)
...................................
"...sonuna kadar gitmişim, gitmemişim, kimsenin umrunda değil. 
...
Oynamayı kabul ettiğim oyun bu işte."
 (Sayfa 256 - Martı)
...................................
onun geçmişi, benim şimdim. Onun şimdisi, benim geleceğim.
 (Sayfa 190 - Martı)
...................................
Ya kaç ya da savaş seçeneğine bir üçüncüsü ekleniyor: Donup kal.
(Sayfa 210 - Martı)
...................................
"Benden kötü adam olmamı mı bekliyorlar? Öyle olsun. Kötü adam nasıl olunurmuş görsünler."
(Sayfa 245 - Martı)
...................................
ilk defa baştan sona gerçek bir şey anlatıyorum ve o, "Acayipmiş," demekle yetiniyor. Ona cansız bir manken değil de insan gibi davranmamın karşılığı bu oluyor demek ki. Hata bende.
 (Sayfa 248 - Martı)
...................................
Kişinin içinde olduğu dünya gerçek değilse nerede oluyor bu gerçek dünya? Çocuk olmak neden yetişkin olmaktan az gerçek sayılıyor?
(Sayfa 248 - Martı)
...................................
seçtiğim aileme ve içinde doğduğum aileme karşı düşünceler.
(Sayfa 188 - Martı)
...................................


















Share on Google Plus

About gezen mühendis

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

1 yorum:

Rotasız Seyyah Kitap İncelemesi

  Rotasız Seyyah Kitap İncelemesi Ufkunuzu genişletecek, bir çok olaya farklı açıdan yeni bir görüş kazanacağınızı düşündüğüm kitap. En azın...

Bu Blogda Ara